Limited Ortaklıklardaki Veto Hakkı ve Veto İşleminin Hükümsüzlüğüne Dair İncelemeler
Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Sulu 2024-09-20
Sermaye şirketlerinden biri olmasına rağmen şahıs şirketleri özelliklerini de bünyesinde barındıran limited şirketler mevcut uygulamamızda en sık tercih edilen şirket türüdür. Bu durumun sebeplerinden biri de kanun koyucunun şirket sözleşmesinin içeriğinin belirlenmesi hususunda limited şirketler için daha cömert davranmış olmasıdır. Türk Ticaret Kanunu’nun 577. maddesinde belirtilen hususlar, şirket sözleşmesinde öngörülmeleri halinde bağlayıcı olacaklardır. Bunlardan biri de limited şirketleri şahıs şirketlerine yaklaştırıp ortakların şahıslarının önemini artıran veto hakkıdır. Bu hakkın şirket sözleşmesinde belirli veya belirlenebilir ortaklara tanınması ile birlikte ilgili ortakların, hangi nisap ile alınırsa alınsın veto hakkını yönelttikleri karar önerisinin reddini sağlama veya belirli şartlarda genel kurul kararlarını etkisiz kılma imkânları söz konusu olmaktadır. Alman hukukunda olduğu gibi ayrı bir kanun ile düzenlenmese de, Türk şirketler hukuku uygulamasında sayı itibarıyla en önemli şirket türü olan limited ortakların karar alma süreçlerindeki bu önemli hakkın niteliği, türleri, benzeri kurumlardan farkları ve mehaz hukuktaki düzenlemesinin irdelenmesi çalışmanın başlıca amaçlarındandır. Limited ortaklık, Alman kanun koyucusunun 19. yüzyılın sonlarında, özellikle Alman devletinin kendi sömürgelerindeki ticari faaliyetlerini ihtiyaçları doğrultusunda sürdürmesi amacına matuf olarak ürettikleri bir şirket türüdür1. Nitekim Hirsch’in özlü bir şekilde ifade ettiği üzere, ticaret hukuku, “bizzat hayatın ve insanların ihtiyaçlarının tetkik ve müşahedesi” ile kaim olan bir ilimdir2. Ortakların sorumluluğunun sınırlı olması ve şirketin teşkilatının anonim ortaklığa göre sade ve basit olması nedeniyle hızla yaygınlaşan limited ortaklıklar, zamanla kollektif şirketin yerini almış ve uygulamada en çok tercih edilen şirket türü olmuştur3. Diğer ülkelerde de oldukça yaygınlaşan limited ortaklık, günümüzde dahi Almanya’nın en kayda değer “hukuki ihracatı” olarak nitelendirilmektedir4. Limited şirket sözleşmelerinin somut ticari iş ve ilişkiler bağlamında şekillendirilmesi anonim ortaklığa nispetle daha kolaydır. Nitekim limited ortaklıkları, şahıs şirketlerine yaklaştıran mahiyette kurgulamak mümkündür. Ortakların bizatihi şahıslarına bağlı bazı hak ve yetkilerin tanınması da bu şahsi yapılanmanın gereklerinden olabilir. İşte ortağın şahsına özgü olan veto hakkı ile genel kurulda alınan bir kararın reddinin olanaklı kılınması da hukukumuzda sermaye şirketlerinden yalnızca limited ortaklıklara tanınmış bir imkandır. Söz konusu hak ile bir taraftan somut limited ortaklıkların karakteristik yapıları korunurken, diğer taraftan limited ortaklık genel kurulunun karar alma süreçlerinin tıkanıp genel kurulun işlevsiz kılınmasına sebep olunabilir. Bu itibarla limited ortaklıkta kabul edilecek veto hakkının sınırlarının ve kapsamının belirlenip bu hakkı da içinde barındıran karar alma süreçlerine ilişkin mekanizmaların limited ortaklığın menfaatlerine uygun bir şekilde kurgulanması önem arz eder. Veto hakkının genel kurul toplantısında kullanılması ile birlikte karar önerisi, olumsuz oylar daha fazla olmasa dahi, fazlaymış gibi reddedilir. Şartların uygun olması neticesinde genel kurul toplantısından sonra kullanılan veto hakkı ile birlikte ise, genel kurulda alınan olumlu karar, olumsuz yönde alınmış gibi hüküm doğurur. Genel kurulda alınan kararların belirli şartlar dahilinde mahkemece iptaline veya butlanının tespitine karar verilebilmektedir. Veto hakkı ile alınan genel kurul kararının veya karar önerisinin reddine ilişkin olumsuz kararın hukuka aykırılıklar içermesi durumunda akıbetinin ne olacağına ilişkin değerlendirmelerde bulunmak da çalışmanın amaçlarından biridir. Zira doktrinde tartışılan veto hakkının geçersizliği ile çalışmada tartışılması amaçlanan veto hakkı kullanılarak alınan kararın geçersizliğini birbirinden ayırmak ve ikincisi üzerinde yoğunlaşmak daha uygun olacaktır. Son olarak, anonim ortaklıklar bakımından veto hakkının genel olarak değerlendirilip sözleşmesel veto hakkının oluşturulup oluşturulamayacağı ve mezkûr ortaklıklar için bu hakka ihtiyaç olup olmadığı çalışmada cevap aranacak diğer soruları oluşturmaktadır.
Yorum Sayısı : 0